Gazeteci-Yazar Hamza Yardımcıoğlu ve Araştırmacı-Yazar Serhat Ahmet Tan tarafından sunulan Çalar Saat programının “Galaktik Konsey ve Galaktik Savaş” isimli bölümü yayınlandı.
Çalar Saat programının bu bölümünde ele alınan konu başlıkları şunlardır:
Uzayda yaşayan akıllı varlıklar var mı?
Uzaylılar dünyayı ziyaret ediyor mu?
Uzaylıların dünyaya gelme amaçları nedir?
Kur’an-ı Kerim’de bulut nasıl geçiyor ve uzayla ilgisi var mı?
Mele-i Ala kelimesinin anlamı nedir ve bunlar kimlerdir?
İnsanoğlu yaratılmadan önce varolan tartışma neydi?
Casus şeytanlar ve peşlerine takılan ateş
Uzaydaki istihbarat savaşları
Talut ve Calut hadisesi
Meleklerin sıra ile indirilmesi hadisesi
Mele-i Ala ve Melekler Konseyi
Meleklerin iradesi var mı?
Çalar Saat: Galaktik Konsey ve Galaktik Savaş

(Visited 363 times, 1 visits today)
En sevdiğim konular devamını sabırsızlıkla bekliyorum …
(Lütfen süre olarak birazdaha fazla tutsanız en azından 45 dakika olsa her yayınınız gerçekten çok seviniriz.)
Biz sizi yarattık. Biz sizi şöyle yaptık.biz dedikki.biz biz biz.kimdir bu biz? Yaratıcı emir verip, bu herşeyi yapan biz kimler?
kuran-ı kerim ayetleri iyi incelenirse; Rabbimizin biz diye hitaplarında, yapılan eylemde melekleri kullandığı görülür. Allah’a ait özellikler hakkında biz hitabı yoktur.
onlar uzaylı reptilianlardır.dinler yalan ama onlar gerçek
Biz şunu yaptık biz bunu yaptık.biz şunu dedik.biz şòyle yaptık.hep biz biz biz…kimdir bu biz?. Yaratıcı söyleyip yapan biz kimler?
“gammam” konusunda Anatar Tv de yorum yapmıştık.
Hatta Tevratta “Sefirot” diye bahsedilen sema ile ilişkilendirmiştik.
“Sefirot, 13. yüzyılda yazılan ve Kabala’nın en önemli kitabı haline gelen Sefer ha-Zohar’da geçen bir tür semadır.
Kabalacılar, Sefirot’un Tanrı Yehova’nın “yansıma şekli” olduğuna inandılar.
Bu mistik doktrine göre, bütün her şey Sefirot’a göre yaratılıyordu.
İnsanın ruhundan, evrenin yapısına kadar her şey Sefirot semasıyla uyumluydu.
Tüm varlıklar Sefirot’a göre konumlanıyor,
Sefirot’a göre işliyordu.”
Buna benzer bir olgudan Kuran- Kerim’de bahsedilir.
Meallerde bulut olarak tercüme edilmiş,
ancak buluttan başka bir şeyi bize anlatan bir kelime “gamam”
Ayetler incelendiğinde;
sanki gökyüzünde gölgelenmiş,
saklanmış bir cisimden bahsediliyordu.
Başka ayetlerde de bahsi geçen insan formunda ki meleklerin bulunduğu bir aracın gizlendiği bulut-gölge (gamam)
İhtimalle Tevrat’ın orjinalinde de Kuran da bahsedilen bu olgu daha sonra Kabala’da başka şekilde yorumlanarak (şeytanın vesvesesi) başka anlamlara çekilmiş.
Bakara 57
Ve sizi bulutla (gamam) (الْغَمَامَ ) gölgeledik, size kudret helvası ve bıldırcın gönderdik ve “Verdiğimiz güzel nimetlerden yeyiniz” (dedik). Hakikatta onlar bize değil sadece kendilerine kötülük ediyorlardı.
Bakara 210
Onlar, ille de buluttan(gamam) (لْغَمَامِ ) gölgeler içinde Allah’ın ve meleklerinin gelmesini mi beklerler Halbuki iş bitirilmiştir. (Allah nizamı artık değişmez.) Bütün işler yalnızca Allah’a döndürülür.
Furkan 25 O gün gökyüzü beyaz bulutlar ile yarılacak ve melekler bölük bölük indirileceklerdir.
“gamam”.
Ardında meleklerin bulunduğu aracı saklayan bir yapay bulut.
Ayetlerin bildirdiğine göre,
Hz. Musa çölde kavmi ile giderken kendisinden su ve yemek istediler.
İnsan formlu melekler zaten onlara yol gösteriyordu.
Bu isteklerini de karşıladılar.
Bu istekleri karşılanırken ayetler;
üzerlerine “gamam” ile gölge yapıldığından ve yiyeceklerini verdiklerini bildirir.
Bu yiyecekler;
isimlendirildikleri gibi mi,
yada bilemediğimiz bir yiyecek türü mü bilmiyoruz.
Muhtemelen meleklerin geldikleri cennetten (gezegen) olabilir.
Bu gölgesinin arkasına saklanan,
insan formundaki melekleri getiren bu araçtan ayetlerde bahsediliyor mu?
Nisa 154 ayet “Kesin söz vermeleri dolayısıyla Tur’u üstlerine yükselttik ve onlara: ‘Bu kapıdan secde ederek girin’ dedik ve onlara: ‘Cumartesi (günü) haddi aşmayın’ da dedik. Ve onlardan kesin bir söz aldık.”
Meryem 52 ayet “Ona, Tur’un sağ yanından seslendik ve onu (kendisiyle) gizlice söyleşmek için yakınlaştırdık.”
Taha 80 ayet “Ey İsrailoğulları, andolsun, sizi düşmanlarınızdan kurtardık. Tur’un sağ yanında sizinle vaadleştik ve üzerinize kudret helvasıyla bıldırcın indirdik”
Yukarıdaki ayetler Hz. Musa ve kavminden bir kısım kişilerin Tur’a gelmesi ile ilgili.
Bize bir şeyler anlatıyor mu?
Meallerde ve tefsirlerde genelde dağ adı olarak belirtilen “Tur”
meleklerin araçlarının ismi olabilir mi?
Sad suresi 69. ayet
“Mele-i Ala (yüce topluluk) tartışıp dururken, benim hiç bir bilgim yoktur.”
ayetteki tartışma konusu;
hemen ardında geçen
71. ayetten 81. ayete kadar
bize bildirilmektedir.
Hz. Adem’in yaratılışı,
meleklerin secdesi,
iblisin itirazı
ve
Rabbimiz ile tartışması
bize ayetlerde bildiriliyor.
Ayetlerin bize bildirdiği;
Meleklerin secde ederek
emre uydukları
ancak İblisin
emre uymadığı bildirilir.
Kehf suresi 50. ayet;
“ Hani biz meleklere: Âdem’e secde edin, demiştik; İblis hariç olmak üzere, onlar hemen secde ettiler. İblis cinlerdendi; Rabbinin emrinden dışarı çıktı. Şimdi siz, beni bırakıp da onu ve onun soyunu mu dost ediniyorsunuz? Oysa onlar sizin düşmanınızdır. Zalimler için bu ne fena bir değişmedir! “
Kehf 50. ayette,
İblis’in
Cinlerden olduğu
açıkça belirtilmektedir.
Melek konumuna getirilmesi
söz konusu değildir.
Meleklerin iradelerinin olması
iradelerine göre davranması
mümkün değildir.
Her meleğin bir görevi vardır.
O görevini bilir. Ve onu yapar.
Bu konuyu bize bildiren
birçok ayet
Kuran-ı Kerim de bulunmaktadır.
Selam ile hocam
Zariyat suresinde 7.ayette
Zatul hubuk diyor
Bu bence grabitasyona delil sanki
İlk yedi ayette nasıl işlediğini tarif ediyor
Ve gravitasyon diye bir gerçek var öyle değil mi:)
Onlar gravitasyon diyorsa,biz niye zatul hubuk demeyelim ki:)
Kepkep gravitasyonu nasıldır ,ne şekildedir de ağır bir yemin vardır bunun üstüne..!!!!!
Size ğamamdan baya delil atmıştık
Birde oriondan yönetildiğimizi,direk gayb erleri diyerek gaybi şekilde haberleşen evrenin askerlerinin olduğunu da belirtmiştik
Okadarrrrrrr çok delil,bu uzay araçlarının filolarının adı geciyor ki
Birde es-salatü hayrum minen nevmmmmm
Yine kendini göstermiş iletinizde:)
Ğamam buluT değil
Kevkep de gezegen ,ve hubukla iletişen teknolojiler,ve bu teknolojiyi iyi bilen canlılar var…
Cin suresine yeniden bakmak lazım serhat hocam
Ozaman bu reptilianlar şeytanlar mıdır:)
O zaman arz bir şeytan cennetidir,burdalarsa aramızdalarsa biz kaçıncı kattayız o vakit de bu yüvesvisük olaylar cereyan etmektedir
Demekki ,imtihan alanı olan kevkepler,ve imtihan alanı olmayan kevkepler de var evrende:)
İmtihan alanına dahil olmaaynlara ulaşamıyorlar demekki…
Sad suresindeki bahsiniz,peygamberimizin hadislerdeki bahsettiği uzay kavmini hatırlattı bana…
Aşkın varlıklar ,nefs mertebeleri,çakralar
Veeeeee meleklere üstün yaratılan hz.insan
Bu lafımı iyi düşünun
Hz insan olabilenler demekki melei alada görevlendiriliyor olabilirler
Galaktik konseyede demekki ruh sınırını aşabilenler kabul ediliyor
Ölmeden önce ölünüzzzzzzzz
Peki bu nasıl olacak
Heyhatttt demekki buda bir nasıp meselesi
….
Birdeeeeeeeeeee
Hocam nickeloeon da ninca turtlesde bir bölüm yayınlandı bu gün,trisenetonsyus diye varlıklar dünyayı istila ediyorlar,kertenkelemsi(yani reptilian)varlıklarda ,uzay giysisi giymişler,dünyayı 6ay öncesine,zamanda yolculuk yaptırarak kurtarmaya çalışıyorlar,ve çocuklar şuan bunu izliyorlar:))
Çizgi filmleri takip edin bence
Karanlık madde regülatörü,yaşam çiçeği örüntülü görselller,kaplumbağaların ağzından bilimsel gerçeklik konuşmaları,çocukları şimdiden aşılıyorlar…!!!!!!!
….
İsmail Daimi iyi betimleme yapmış kevkep saatleriyle ilgili…
Bir Gerçeğe Bel Bağladım Erenler
Aldı Benliğimi Bitirdi Beni
Damla İdim Bir Irmağa Karıştım
Denizden Denize Götürdü Beni
Nice Kabdan Kaba Boşaldım Doldum
Karıştım Denize Deniz Ben Oldum
Damlanın İçinde Evreni Buldum
Yine Benden Bana Getirdi Beni
Buhar Oldum Yağdım Yağmurlarınan
Karıştım Toprağa Çamurlarınan
Piştim Fırınlarda Hamurlarınan
Üstadım Sofraya Yatırdı Beni
Çiğnediler Dişler İle Ezildim
Vücut Eleğinden Geçtim Süzüldüm
Çaldı Kalem Bir Deftere Yazıldım
İrfan Mektebine Yetirdi Beni
Daimi’yim Ermişlerin Ereği
Böyle İdi Tabiatın Gereği
Ölmez Bir Ananın Oldum Bebeği
Aldı Dizlerine Oturdu Beni
…
SÂD Suresi’nin 31-34 ayetleri acaba merkaba ile ilgili olabilir mi?
31-Ona(Hz Süleyman) bir akşam vakti koşmaya hazır iyi cins atlar sunulmuştu.
32-Bunun üzerine dedi ki: “Muhakkak ki ben, Rabbimi zikrettiğim için daimî zikre ulaşanların sevgisi ile seviyorum.” (Atlar tozu dumana katıp koşarak toz) perdesinin arkasında kaybolunca.
33-(Dedi ki:) «Onları bana döndürün». Hemen ayaklarını, boyunlarını okşamaya, taramaya başladı.
34-Andolsun, Süleyman’ı da ağır bir imtihandan geçirdik. Onu tahtının üstüne adeta ceset halinde bıraktık. Sonra tevbe ile önceki haline döndü.
Sizce burdaki ifade neyi kastediyor?
Bence yine insandaki torus halkasına işaret sanki,sır perdesını aşan atlar,atdan kasıt bir benzetme olabilir mi?
Daimi zikr den dem vuran bir solomon var karşımızda…
Perdeden kasıt nedir?
Işınlanma veya tayyi mekan gibi bir algı yaratıyor burdaki atlar
Bu örneği niye verdim sizce?
Çünki rahip bahoranın yada
İsanın doğum yıldızını gören rahipler yıldızı takipbederek ulaştılar,gökte olan bir yıldız hane üzerinde durmazdı,bu elbetteki isanın aurasından yayılan ışığın yıldıza sembollenmiş haliydi
Keza rahip bahirada resulün üzerinde bir ğamammmmmm görmüştü…
Yorumlarınızı bekliyorum arkadaşlar
Bu çok derin bir mevzu okadar çok şey yazılabilir ki üzerine lakin ğamama enantıklı açıklama sanki böyle gibi?
Ne dersiniz?
Lufen cevap versin birileri:))
Selam serhat hocam
Kitabınızdaki 18kayıp levhanın olduğu yeri okuyorum
Fatiha suresi gayet ilginç geldi
Birde sizin o levhaları fibonacci pramidiyle 19u en başa koyarak dizdim ,sonuçlar hep 19çıktıya
Kitabı henüz bitirmedim sakin kafayla sindirerek okumaya çalışıyorum
Bakalım neler var ilerde
Edip yükselinde bu kiyabı okumasını isterdim
Yada siz kargoyla gönderin derim
Belji ayet eğip bükmekten vaz geçer
Birde şu hindistandaki kitab konusunda çok az detay vermişsiniz,vardı vurduyla oluyormuymuş bu işler,ispatlasın o zaman o zatı muhterem
Allahımmmm nedennnnnnnnn
diye hiç sormaaaaaa
Efi püfü geç
Bak sana “irade” verilmiş,
“Özgürlük” verilmiş,
“İstemek” kudreti verilmiş,
“Akıl” verilmiş,
“Gözlem” yapma olanağı verilmiş,
Yetmeyebilir diye bir de,
Tesirlerle sana “sezgi” de veriliyor zaman zaman.
İçine bir de vicdan yerleştirilmiş.
Doğruyu yapınca Yukarı’dan gönderilen tesirlerle “huzur”u duyuyorsun,
Yanlışı yapınca da “azap” duydurtuluyor sana;
Yeter ki anlayasın diye…
Yine mi yetmedi?
Al sana “rüyalar”…
Yine mi yetmedi?
Al sana “karşılaştığın olaylar”…
Son olarak önüne bir de kitap kondu…
Daha ne istiyorsun ki, sebebi çözmek için?
Serhat hocam bu haberi duydunuz mu ?
Şahsen ben çok merak ettim
Bu hususta yorum yaparsanız sevinirim
Kur’an’daki gizli sayısal şifre çözüldü
Kur’an-ı Kerim üzerinde yapılan 11 yıllık çalışma “Rakamsal Mühür” adıyla piyasaya çıkıyor. El Ezher’in de onayını alan program önümüzdeki aylarda tüm dünyanın gündemini oluşturacak.
“Er-Risaletü”l-Hâtime” (Son Risâlet) veya ALM (Elif, Lâm, Mîm) adını taşıyan Mısırlı bir yazılım şirketindeki bazı İslâmcı araştırmacılar, Kur’an-ı Kerim üzerine yaptıkları ve 11 yıl süren bir dizi sayısal araştırmadan sonra yeni bir şifre keşfettiler.
Kadınlardaki “iddet müddeti” ile ilgili ayetlerdeki şifrenin keşfinden sonra gelen bu yeni keşif, Kur”an-ı Kerim”in Hz. Muhammed”e Allah katından indirildiğini ve “sayısal bir şifre” taşıdığını tekit ediyor.[Bu şifre ile, -Yüce Allah”ın “Kur”an-ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız” (Hicr suresi: 9) sözü doğrulanarak- insanların ve cinlerin Kur”an-ı Kerim ayetlerini (keyfi olarak) tevil etmeleri veya tahrif etmeleri imkansız hale geliyor].
MATEMATİKSEL İŞLEMLER
Mısırlı iş adamı Dr. İbrahim Kamil”in başında bulunduğu ALM Yazılım Şirketi”nin (Mısır”ın kuzeyindeki el-Menufiye bölgesinin Seris kentinde faaliyet gösteriyor) yönetim kurulu başkan yardımcısı Bayan Dr. Hennâ Cevde Seyyid Ahmed tarafından açıklanan araştırma, Müddesir suresinin 30. ayetinde geçen “on dokuz” [“üzerinde on dokuz (muhafız melek) vardır.”] rakamının katları olup olmadığı yoluyla, Kur”an ayetlerinin muhteviyatı (harf ve kelimelerinin sayısı) üzerinde matematiksel işlemler yapma esasına dayanıyor.
Dr. Hennâ Cevde, Mısırlı biyokimyager Reşad Halife”nin daha önce benzerini ortaya attığı 19 mucizesini kendi çıkarı için kullanıp Kur”an-ı Kerim”i eksik göstermeye çalıştığını söyledi. Yaptıkları araştırmada Kur”an”ın baştan sona tamamen eksiksiz olduğunu ortaya koyduklarını bildiren Hennâ Cevde, çalışmalarının birçok yönüyle tamamen farklı olduğunu açıkladı. Hennâ Cevde, birkaç ay sonra piyasaya sürülecek çalışmalarının tüm dünyayı etkileyeceğini belirtti.
KUR’AN’DAKİ MUCİZEVİ MATEMATİKSEL MODEL
Şirket sorumlusu Dr. İbrahim Kamil, araştırmanın şifreleri “Kur”an”daki mucizevî matematiksel model”in varlığını ortaya koyuyor: “Bu modele ulaşmak için çalışmalar devam etti ve elde edilen sonuç altı ay içinde, Kur”an ayetleri alanında bilimsel çalışmalar yapmak isteyen araştırmacıların önünde yeni ufuklar açmak için CD”lere kaydedilmiş bir program formatında piyasaya sunulacak. Bu program aynı zamanda, çağdaş fıkıh araştırmalarının konularına da hizmet edecek.”
Araştırmanın delilleri, Kur”an-ı Kerim”in, Allah tarafından indirilmiş bir kitap olduğunu ve yine Muttaffîn suresinin 9. ve 20. ayetlerinin işaret ettiği gibi, “markûm” yani yazılı / rakamlanmış (rakamlarla kodlanmış) bir kitap olduğunu gösteriyor. “On dokuz şifresi” olarak isimlendirilen bu kodlama insanların ve cinlerin, Kur”an”ın rakamsal şifresine uygun olarak, mantıklı ve anlaşılır bir metin yazmalarını da imkânsız kılıyor.
Şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı Hennâ Cevde Seyyid Ahmed, bu rakamsal şifrenin keşfediliş hikayesini şu şekilde anlatıyor: “11 yıl süren aralıksız ve hummalı araştırmaların ardından, Kur”an-ı Kerim”in Rabbanî şifrelerini çözdük. Bu şifreler, Müddesir suresinin 30. ayetinden [“üzerinde on dokuz (muhafız melek) vardır.”] dolayı, 19 rakamı üzerinde yoğunlaşıyor.” Sonra şunları ekliyor: “…kendilerine kitap verilenler, kesin bir bilgiyle inansın, iman edenlerin de imanları artsın…” (Müddesir suresi: 31) ayetindeki harflerin toplam sayısı 57″dir ve bu da 19″un katlarıdır.
Sonra Müddesir suresinin iniş sırasını araştırdık ve dördüncü sırada indiğini gördük. Sonra onu takip eden (yani beşinci sırada inen) “Fatiha”yı araştırdık. Yüce Allah “Andolsun ki biz sana tekrarlanan yedi (ayeti) ve büyük Kur”an”ı verdik” (Hicr suresi: 87) ayeti ile bizi, Fatiha”yı Kur”an”ın fihristi yapmaya yönlendirmiştir. Kur”an”ın bütün harflerini ve ayetlerini –çift ve tek olarak- saydık ve ortaya çıkan rakamların 19″un katları olduğunu gördük. Aynı şekilde “bismillâhirrahmânirrahîm”deki harflerin toplam sayısının da 19 olduğunu gördük.
Araştırma 19 rakamının şifreli bir şekilde kullanılışının birçok örneğine işaret ediyor. Kur”an”daki surelerin sayısı 114″tür (19 x 6). Muamelat konuları 38 yerde geçiyor (19 x 2); ahkâmla ilgili konular 57 yerde geçiyor (19 x 3); ilim 76 yerde (19 x 4); Kur”an”daki iktisadi nazariye 38 yerde (19 x 2); eşler arasındaki ilişki de yine 38 yerde (19 x 2) geçiyor.
KUR’AN SURELERİNİN AÇILIŞLARININ SIRRI
Araştırma Kur”an-ı Kerim”deki bazı surelerin başında yer alan on dört harfin (hurufu”l-mukattaa) sırrını da açığa çıkarıyor. Bu harfler: “Elif, lâm, mîm, sâd, kâf, nûn, hâ, tâ, sîn, he, yâ, ayn, râ, kef” Bu harflerden, tek bir cümlenin dışında mantıklı ve anlaşılır bir cümle oluşturulması mümkün değildir. Söz konusu cümle ise şudur: “Nassa hakîm kâtı” lehü sırrun” (Hakîk kati olarak ona sır koydu).
Yine araştırma Kur”anî şifreler ve bu şifrelerin işaret ettikleri anlamlar için kullanılan rakamsal sabitlerin olduğunu açıklığa kavuşturdu. Lafzu”l-Celal”in şifresi, hurufu”l-mukattaanın şifresi, kitabın şifresi, surelerin şifresi, ayetlerin şifresi, kelimelerin şifresi ve ayetlerin şifresi.
5 RAKAMININ ŞİFRESİ
Kur”anî şifreler ve bu şifrelerin işaret ettikleri anlamlar için kullanılan rakamsal sabitlerden biri de “beş” rakamıdır. Beş, İslâm”ın rükünlerine işaret ediyor: “Kelime-i şehâdet, namaz, zekat, oruç, haç.” Yine günlük farz namazların sayısı da beştir: “Sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı.”
6 Rakamı ise, Kur”an”da zikredildiği gibi göklerin ve yerin yaratılış günlerinin sayısına işaret ediyor ve Kur”an”ın yedi ayetinde geçiyor. (Araf suresinin 54. ayeti, Yunus suresinin 3. ayeti, Hûd suresinin 59. ayeti, Kâf suresinin 38. ayeti, Hadid suresinin 4. ayeti).
Araştırma 7″nin, Allah”ın arşa istiva ettiği gün olduğunu, yine yedi kat gökler ve onların yerdeki misli olduğunu zikrediyor. Yine o, Allah”ın “tekrarlanan yedi” olarak isimlendirdiği Fatiha suresinin ayetlerinin sayısı ve haftanın günleridir.
95 Rakamı, Allah”ın Kur”an”da zikredilen güzel isimlerinin (esmâu”l-husnâ) sayısına işaret ediyor. 99 Rakamı ise Allah”ın güzel isimlerinin sayısına işaret ediyor. Bunlardan 95″i Kur”an”da, 4″ü ise (es-Sabûr, en-Nâfi, ed-Dârr, es-Settâr) hadis-i şeriflerde zikredilmiştir.
113 Rakamı, Fatiha dışındaki Kur”an surelerinin sayısıdır. Fatiha ise, “Andolsun ki biz sana tekrarlanan yedi (ayeti)…” (Hicr suresi: 87) ayeti ile hareket edildiğinde Kur”an”ın fihristi olarak kabul edilir. 114 Rakamı, Fatiha dâhil Kur”an”ın bütün surelerinin sayısıdır.
Araştırma, Kur”an şifrelerinin ilk kez, Âl-i İmran suresinin 7. ayetinde “kitabın anası (temeli)” (ümmü”l-kitâb) olarak zikredilen “muhkem ayetlere” işaret ettiğini söylüyor. Bu ayetler Kur”an”ın doğru yorumlanmasının yegâne temelidir.
Aynı şekilde şifre ilk kez, her mevzuda yaratıcının kullanmış olduğu ve “hiç bir değişime uğramayacak” Allah”ın sünnetinin (kanununun) şekillendiği lugavî köklerin Rabbanî sistemini açıklanıyor. Araştırma bu şifrenin oluşturulmasındaki sebebin, Müddesir suresi 31. ayet olduğunu söylüyor: “… Kendilerine kitap verilenler, kesin bir bilgiyle inansın, iman edenlerin de imanları artsın; kendilerine kitap verilenler ve iman edenler (böylece) kuşkuya kapılmasın. Kalplerinde bir hastalık olanlar ile kâfirler de şöyle desin: ‘Allah, bu örnekle neyi anlatmak istedi?’ İşte Allah, dilediğini böyle şaşırtıp-saptırır, dilediğini böyle hidayete erdirir. Rabbinin ordularını kendisinden başka (hiç kimse) bilmez. Bu ise, insanlık için yalnızca bir öğüttür.”
Aynı şekilde şifre, yine ilk kez, “kendilerinde bir değişim olmayan” Allah”ın sünnetlerinden bir sünneti açıklayan her konudaki Kur”an lafızlarının lugavî köklerindeki Rabbanî sistemi açıklıyor. Bu mesele, çalışmanın söylediği gibi, semâvî dinlere mensup kimseler arasındaki fitne ve düşmanlığı kesecek, dinî diyalogu yeniden canlandıracak, kitap ehlini Allah”ın birliği esasında toplayacak ve kulları, dinî ve dünyevî işlerinde, Allah”ın sünneti (kanunu) etrafında bir araya getirecektir.
MEVCUT TEVRAT TAHRİF EDİLMİŞTİR
Araştırmayı yürüten heyetin başındaki Hennâ, bu bilimsel keşfin, Kur”an-ı Kerim”in tahrif edilmiş olmasının imkansızlığını tekit ettiğini ve söz konusu Rabbânî şifreler ile, meydana gelecek herhangi bir tahrifi açığa çıkarma imkanına sahip bir özellik taşıdığını söylüyor. Yine bu şifrelerin, diğer semâvî kitaplardaki tahrifleri açığa çıkarmak için kullanılması da mümkündür. Hennâ bu konuda şöyle diyor: “Bu metodu, Tevrat”ın ilk 200 sayfasına fiilen uyguladık ve meydana gelen tahrifleri gördük. Örneğin (bir yerdeki) “İshak” kelimesini kaldırıp yerine “İsmail” kelimesini koyduğumuzda şifre ortaya çıkıyor ve metinle uyumlu hale geliyor.”
Hennâ, kendileri için Kur”an-ı Kerim”de sayısal mucizenin matematiksel bir kesinlikle sabit olduğunu söylüyor. Bu ise en küçük bir şüpheye yer bırakmadan, Kur”an”ın Allah katından indirildiğini ve insanların ya da cinlerin, onun bir benzerini getirmelerinin imkânsız olduğunu tekit ediyor. Hennâ “Rabbânî şifrelerin, “Kur”an”ın mucizevi matematiksel bir modeli” olduğu ihtimalini tercihe şayan kıldığını ve şu anda bu matematiksel modelin sırlarını keşfetmek için araştırmalar yaptıklarını söylüyor.
EZHERLİLER BU ARAŞTIRMAYI KONTROL ETTİLER
Hennâ bu yeni keşfin, Mısır eski müftüsü Dr. Nasr Ferîd Vâsıl başkanlığındaki şer”î komisyon tarafından, uluslararası fikrî mülkiyet hakkının tescil edildiğine işaret ediyor. Söz konusu komisyonda Hulvan Üniversitesi Hukuk Fakültesi eski dekanı Dr. Muhammed eş-Şehhat el-Cündî ile Ezher Üniversitesi Şeriat Fakültesi öğretim üyesi Dr. Abdullah Mebrûk en-Neccâr da bulunuyor. Ezher Üniversitesi”nde Kur”an ilimleri profesörü olan Ahmed el-Ma”sarâvî başkanlığındaki el-Mushafu”s-Şerîf komisyonu da incelemenin bütün aşamalarını kontrol etti.
Ezher Üniversitesi ve İslâmî araştırmalar Merkezi tarafından oluşturulan komisyon, ALM şirketinin “Kur”an”ın matematiksel hükümlerinde imanın nuru araştırması” çalışmasında ulaştığı sonuçların doğruluğunu kabul etti. Aynı şekilde şirketin, Kur”an”ı Kerim”de rakamsal bir sisteme dayanan şifrelerin varlığına işaret eden bilgisayar programını da kabul etti. Şirketteki araştırmacıların geliştirdiği programla, söz konusu şifrelerin bir kısmı çözüldü.
Kontrolü yapan komisyon, Ezher şeyhi Dr. Muhammed Seyyid Tantavî”nin yönlendirmesiyle, Ezher Üniversitesi”nde Kur”an ilimleri profesörü olan Ahmed el-Ma”sarâvî ve Mısır eski müftüsü Dr. Nasr Ferîd Vâsıl başkanlığında oluşturuldu. Komisyon, Kur”an metninde herhangi bir yanlışlığın, tahrifin veya değiştirmenin imkânsızlığını tekit için, seçilen ve bilgisayara yüklenen metni inceleyip kontrol etti.
“Rakamsal Mühür” ismini taşıyan programla ilgili raporun yorumunda Dr. Nasr Ferîd Vâsıl şöyle diyor: Program, tekniği, araştırmaları, tasarımı ve üslubu ile Kur”an çalışmalarıyla ilgilenenlere ve Allah”ın kitabını bozulmalardan ve değişmelerden korumak için gayret gösterenlere doğru ve faydalı bir katkı sağlıyor. Aynı zamanda bu alandaki çalışmaların yolunda da bir işaret sayılıyor.”
ŞER’İ İDDET MÜDDETİ KUR’ANÎ BİR MUCİZEDİR
Alimler, Kur”an”ın bu rakamsal şifresinin dışında da, Kur”an”ın mucize oluşunu dünyaya gösteren başka deliller bulunduğunu söylüyor. Örneğin (boşanan veya kocası ölen kadınlar hakkındaki) şer”î iddet (bekleme) müddeti, Kur”an”ın mucize olduğunu gösteren bir diğer delildir. Bu delil, her erkeğin, diğer erkeklerden farklı olarak, kendine özgü bir “rakamsal şifresi”nin bulunduğunun keşfedilmesiyle ortaya çıktı. Bu yüzden Kur”an-ı Kerim, kocası ölen veya boşanan kadınların (yeniden evlenmeden önce) beklemesi gereken bir süre belirliyor.
Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Boşanmış kadınlar, kendi başlarına (evlenmeden) üç ay hali (hayız veya temizlik müddeti) beklerler. Eğer onlar Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanmışlarsa, rahimlerinde Allah’ın yarattığını gizlemeleri kendilerine helal olmaz. Eğer kocalar barışmak isterlerse, bu durumda boşadıkları kadınları geri almaya daha fazla hak sahibidirler…” (Bakara suresi 228).
Alimler ve fakihler, kadınlar için Allah”ın koymuş olduğu bekleme müddetinin sebebini, rahimde cenin bulunmadığının kesinleştirilmesi olarak tefsir ediyorlar. Çünkü kadının, boşanmasından hemen önce, (boşandığı eşinden) hamile kalmış olması mümkündür ve bu durumu ikisi de bilemeyebilir. Aynı şekilde bekleme müddeti, ayrılan eşlerin barışmaları için bir mühlettir; bu süre içinde eşlerin taraflarından biri arayı bulmak ve onları barıştırmak için olaya müdahale edebilir.
Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Sizden ölenlerin, geride bıraktıkları eşleri, kendi başlarına (evlenmeden) dört ay on gün beklerler…” (Bakara suresi: 234).
Ancak burada boşanmış olanların ve dulların bekleme sürelerinin farklı olduğunu görüyoruz; acaba niçin? Acaba modern bilim, bekleme süresinin ve bu sürenin kocası ölen veya kocasından boşanan kadınlar için farklı oluşunun bilimsel bir açıklamasını bulmuş mudur?
Modern bilim, tıpkı parmak izleri gibi, erkek menisinin de herkes için farklı olduğunu ispat etmiştir. Her erkeğin kendine özgü bir şifresi vardır. Her kadın da kendi bedeninde bir gösterge veya bilgisayar taşıyor ve bu bilgisayar ilişkiye girdiği erkeğin şifresini hafızaya alıp saklıyor. Eğer birden fazla şifre girerse, bu sanki bilgisayara girmiş bir virüs etkisi yapıyor ve bozulmalara ve kötü hastalıklara sebep oluyor. Bu yüzden fahişelik yapan ve ahlaksızca yaşayan bütün kadınlar rahim kanserine yakalanıyor.
Bu probleme bir çözüm bulmak için yapılan yoğun araştırmalar sonucunda Kur”an”ın mucizesini, yani kadının, herhangi bir rahatsızlığa uğramadan, yeni bir şifreyi kabul etmeye hazır hale gelmesi için, İslâm”ın koymuş olduğu bekleme süresinin aynısına ihtiyaç duyduğunu keşfettiler. Bu, kadının bedenindeki bilgisayarın, erkeğin şifresini unutması için gereken süredir. Bu keşif aynı zamanda, kadının niçin tek erkekle evlenmesi gerektiğini de açıklıyor.
Peki, bekleme süresi, kocasından ayrılan ve kocası ölen kadınlar için niçin farklılaşıyor? Kocasından ayrılan ve kocası ölen kadınlar üzerinde yapılan araştırmalar, erkeğin şifresini unutmak için, kocası ölen kadınların, boşanan kadınlara göre daha uzun bir süreye ihtiyaçları olduklarını ispat etti. Bunun sebebi ise kocası ölen kadının psikolojik durumudur. O, (ölen) kocasından ayrıldığına, boşanan kadından daha çok üzülür. Bu yüzden bekleme süreleri de farklı olur.
Araştırmalar ve çalışmalar, Kur”an-ı Kerim mucizelerini ispat etmeye devam ediyor.
Selam ile
Konunun üzerinden zaman geçti lakin belki birkaç kişiye daha ulaşır araştırır ,düşünür üzerinde diyerek bir kodlama daha yapacağım,galaktik konseyin tarih süreci boyunca yaptıkları eylemler,icraatlar hususunda kur’andan delil vermeye çalışacağım ,sevgili bu yazıları zahmet edip okuyacak olan dostlarım
Kuranda bir çok paranormal aktivite gözüyle bakılacak hadiseleri anlatan sureler vardır ,onların içinden bir taneside fil suresidir,yani 105.sure
KODADI:FİL VAKASI
KODADI:FİL SAHİPLARİNİ HAŞAT EDEN GALAKTİK VARLIKLAR,TABİKİ ALLAHIN GAYBINA HİZMET EDEN VARLIKLAR BUNLAR
FİL SURESİNDE NE DİYOR BAK :
Rahman ve rahim olan Allahın adıyla
Fil Suresi’nin Arapça Yazılışı
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ اَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِاَصْحَابِ الْفِيلِ * اَلَمْ يَجْعَلْ كَيْدَهُمْ فِى تَضْلِيلٍ * وَاَرْسَلَ عَلَيهِم طَيْرًا اَباَبِيلَ * تَرْمِيهِمْ بِحِجَارَةٍ مِنْ سِجِّيلٍ * فَجَعَلَهُمْ كَعَصْفٍ مَاْكُولٌ *
Türk Harfleriyle Yazılışı
Bismillahirrahmânirrahîm.
* Elem tera keyfe fe’ale rabbüke biashâbilfîl * Elem yec’al keydehüm fî tadlîl * Ve ersele aleyhim tayran ebâbîl * Termîhim bihicâratin min siccîl * Fece’alehüm ke’asfin me’kûl.
Türkçe Meali
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
* Görmedin mi Rabbin ne yaptı fil sahiplerine! * Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı? * Üzerlerine sürü sürü kuşlar saldı. * Onlara balçıktan pişirilmiş sert taşlar atıyorlardı. * Derken onları, yenilmiş ekin yaprağı gibi kılıverdi.
İngilizce Anlamı
* Have you not considered, [O Muhammad], how your Lord dealt with the companions of the elephant? * Did He not make their plan into misguidance? * And He sent against them birds in flocks, * Striking them with stones of hard clay, * And He made them like eaten straw.
…
KODADI:ACABA FİL SAHİPLERİNE PİŞİRİLMİŞ BALÇIK ATAN KUŞ ORDUARI UFALAR MIYDI?
KODADI:M.S(570-571)
KODADI:EBREH:LANETLENEN KRAL VE URDULARININ ADI (FİYL)
KODADI:EBREHENİN ORDULARI GERÇEKTE FİLLERDEN Mİ OLUŞUYORDU?
KODADI:60.000KÜSÜR ORDU VE Bİ OKADAR FİL DENİLEN MATERYALLERLE KABE ÜZERİNE YÜRÜYÜŞ,
KODADI:ÇIKILAN MEVZİ YEMEN
KODADI:VARILACAK ,AMAÇLANAN KOORDİNAT MEKKE(KABE-İ MUAZZAMA)
VARIŞ SÜRESİ BELİRSİZ
KODADI:NİYET:KABEYİ YERLEBİR ETMEK
KODADI:OLAYIN GERÇEKLEŞTİĞİ YER:MİNA MÜZDELİFE ARASI:((MUASSIB )VADİSİ
BU VARİDE ANORMAL BİR HADİSE GERÇEKLEŞİYOR
VEEEEEEE İLKKKK AYETTEEEE GÖRMEDİNMİ HİTABIYLA RABBİN SANA DİYOR Kİ. ORDAKİ RADYASYONU ARAŞTIRIP ÖLÇÜMLE,BUNU KANITLA Kİ BAZI FUTURSUZLARIN ÇENELERİ KAPANSIN
GÖRMEDİNMİ Yİ,571E KENDİNİ IŞINLAYARAK GÖREMEYECEĞİNE GÖRE,BURDAKİ GÖRRR EMRİ,SENİN ÖLÇÜMLEME YAPMAN İÇİNDİR,ÖLÇÜMLE VE İSPAT ET,
BUNU YAPAMAYACAKSIN BİLİYOMDA İŞTE,İLERDE BELKİ BU AYETLERİN ÜZERİNE EĞİLECEK BİLİM İNSANLARI OLUR DA ÖLÇÜMLER PİŞİRİLMİŞ BALÇIK(SÜLFÜR)Ü ARAŞTIRIRDA,EN AZINDAN DELİLLENDİRENLER OLUR BELKİ…
KODADI :SÜLFÜR,İNSAN BEDENİNE ZARARLI,HÜCRE YAPISINI BOZAN ,BELKİDE HAZIRLANILMIŞ ,RADYO AKTİVİTESİ OLAN MADDELER BÜTÜNÜ,ANLAMAYA ÇALIŞ BU BALÇIKTAN KASIT NE İDİ..!!!!
KODADI:NEDENNNNNNNNN
ALLAHHHHHH RASULÜ MUASSIPPPPP VADİSİNDENNNNN HIZLAAAAA GEÇTİ?
KODADI:NİÇİN HACILARRRRRRR VU VADİDENNNN HALAAAA HIZLAAAAA GEÇMEKTEDİRLERRRRRRR
AZCIKKKKK DÜŞÜNYAAAAAA,AZICIKKKKK SADECEEEEEEE
NEDEN ÖYLE GEÇMİŞ OLABİLİR,CİNLER CUFUTLAR MI VARDIR HALA ORDA:)
YOKSA EBREHEDENNNN RASUL DE Mİ TİKSİNMİŞTİR,YADAAAA O CEREYAN EDENNNN OLAYYYYIN KALINTILARINDAN MI ETKİLENMEMİZİ İSTEMEMİŞTİR,NİYEEEE HIZLICA GEÇİYORUZZZZZ CEVAPPPP VER BANAAAAA NEDENNNNNN?
GÖRMEDİN Mİ?RABBİN NE YAPTI FİL SAHİPLERİNEEEE?
ALLAHIMMMMM BİZ KÖRLERRRRR GÖREMEDİKKKK RABBİMMM
SENNNNNN ŞANINI YÜCELTECEKKKKK
DELİLLERİNİ TEKKKKKK TEKKKKKK KANITLAYACAKKKKK ÜMMETLERRRR GÖNDER BİZEEEEEE
KUTLU MAKAMINIDA BU SİYONİST KÖPEĞİ YÖNETİMİNDEN KURTARACAKKKKKKKK,ORDULARRRRRRR
GÖNDER BİZEEEEEE
DEMEKKİ NE İMİŞ…!!!
ORDAAAAA RADYI AKTİF MADDELER VARRR
GİTTT ARA BULLLL ,ÖLÇÜMLEEEEE DİYORSANAAAAAA
UTANIN BEEEEE CİDDENNNN BİRDE KİMYAGERLİĞİNİZE TOZ KONDURMAZ,MANGALDA KÜL BIRAKMAZSINIZZZZZZ
YAZIKLAR OLSUNNNN,SİZ BÖYLE Mİ INANACAKSINIZ BY KİTABA
NE İŞE YARARSINIZ SİZ ,Bİ SÖYLEYİNNNN BANA
NEYSE
KODADI:HUD ,HİCR,ZARİYAT SURELERİ
BU SURELERDEKİ PİŞİRİLMİŞ(KİMYASAK FERMENTE EDİLMİŞ,GÜÇLÜ BİR SİLAH HALİNE GETİRİLMİŞ,BU BALÇIKKKKKKKK FİL SURESİNDEDE GEÇER SENİN GÖZÜNEEEE YİNEEEE SOKMAKKKKK İÇİNNNNNN
NEDİR BU BALÇIKKKK,BİDEEEE PİŞİRİLMİŞ,NEREDE PİŞİRİLMİŞ,
KODADI:KLASİK ÜFÜRÜKÇÜ AYET YORUMCULARININ,EBABİL BİR KUŞTUR DEYİP GEÇİŞTİRDİKLERİ BU KUŞLARRR TUTUP TUTUP BU PİŞİRİLMİŞ MADDE HER NE İSE FIRLATIYORLARDI,GUŞ DUR BU GUŞ DEYİP HAKİKATİ GİZLEYENLERRRRR
NALET HALKALARIIIIII,NASILLLLL HESAPPPP VERECEKSİNİZZZZ SİZLERRRRRRR HIIIIII
KODADI:ABABİL (EBABİL)
U L ANNNNNNNNNNNN
EBABİLİNNNNNN MANASI:BÖLÜKKKKK
PEYDERPEYY BÖLÜK BÖLÜKKKK,SÜRÜ SÜRÜ GELENNNNN DEMEKKKKK İSEEEE GERÇEK ANLAMIIII,İLLEEE KUŞLAR MI SÜRÜ SÜRÜ GELİRRRRRRRRRRRR
AKLETMEYECEKKKK MİSİNİZZZZZZZ?
DÜŞÜNMEYECEKKKK MİSİNİZZZZZZ?
GÖRMEYECEKKKK MİSİNİZ DİYEEE AYETLER YIRTIYOR KENDİNİ ORDAAAAAAA
BU FİL VAKASINAAAAA
ACABAAAAA NEDENNNNN DİYENNNN BİLİMCİLERRRR ÇIKACAK MIIIIII?
KODADI:YENİLMİŞ EKINYAPRAGI NEDİR?
BİR HAYVAN EKİN TARLASINA GİRERSE BAŞAĞINI KOPARIR VER ÖNCE,YANİ EKİN BAŞAKSIZ ,DEĞERSİZ BİR SAMAN OLMAYA İDEAL BİR OT HALİNE GELİR,E BURSAKİ EKİNDEN VE YENİLMİŞTAN TAMMMM KASIT NE DİR ,BU DİĞER EKİNLER İÇİNDE BÖYLEDİR ,YA SAMAN OLACAK YA TARLADA ÇÜRÜYECEK YADA ,YAKACAK OLARAK TANDIRDA YAKILACAK,BURDA ÖNEMLİ BİR DETAY VAR BENCE,YENİLEN,BAŞI BAŞAĞI KOPARILAN BİR EKİN BETİMLEMESİ,BU TAŞI ATANLAR DİREK KAFATASINI HESAPLADILAT,YANİ KELLELER UÇTU ,PATLADI,KOPTU,KAFASIZ BAŞAKSIZ EKİN YAPRAĞI G8LİBİ SERİLDİ KALDILAR
BAKIN BİR YAĞMUR DAMLASI GÖKTEN KAÇ KM HIZLA DÜŞER,VE BU DEVASA HIZLA SALINARAK İNEN BU DAMLA,NORMALDE SENİN KAFANI DELMESİ,SENİ TEK DAMLADA GEBERTMESİ GEREKİR FİZİK KANUNLARINA GÖREEEEEE,LAKİNNNN BU BÖYLEEEE OLMUYOR DAAAA,SANA BİR ESENLİK BİR SERİNLİK Bİ RAHMETTTTTT OLARAKKKKK DÖNÜYORRRR,HALA AKLETMEYECEKKKJ MİSİN?
NEYSE BENİM İDDİAM ŞU
ALLAHIN RAHMANİ ORDULARI DAİMA İŞ BAŞINDADIR,VE ALDIKLARI EMİRLERİ KUSURSUZ YERİNE GETIREN GALAKTİK ASKERLERDEN OLUŞUR,ALLAH ONLARA HER TÜRLÜ İMKANI VE OLANAĞI BAHŞETMİŞTİR,HER YERW HER ŞEYE NUFUS EDEBİLİRLER BU YETKİ VARDIR ONLARDA
HAH BUNDAN MÜTEVELLİT DİYORUMKİ
EBREHE GALAKTİK ŞEKİLDW CEZALANDIRILDI
DİREK KAFALARINA İSABET ETTİRİLECWK TEKNOLOJİK ALETLER KULLANAN HAVADAAAAA UÇANNNN ,NOKTA ATIŞU YAPANNNN SÜRÜLER FİLOLAR,SÜRÜ SÜRÜ GELENLER,ARDI ARKASI KESİLMEYENLER,KAÇACAK TEK KİŞİ BIRAKMAYANLARRRRR
HA BU ARADA ARIYA VAHYEDENNN RABBBB BİR KUŞ SÜRÜSÜNEDE VAHYETMİŞ YARI AKTİF BİR VOLKANDAN KÜKÜRT SÜLFÜR KARIŞIMI TAŞLARIVGAGALARIYLA KOPARIP KOPARIP SÜRÜVSÜRÜ,SEMADAN ATTIKLARIN TAŞLALA KM HIZLARIYLA BEYİNLERİ DELMİŞ TE OLABİLİR
RABBİMİN HERŞEYE GÜCÜ YETER
O KEDİNİ ÖLÜMÜ DİRİMİ OLACAĞI GİBİ
BUDA AYNI BÖYLEDİR
EBABİL YA KUŞTUR
YADA BÖLÜK BÖLÜK GELEN UFOLAR ÖK CİSİMLERİ,BAŞKA BİR ALTERNATİFİN YOKTUR,
BU SEBEPTENNNNNNNN
KUŞU KUTUSUNA KOYARAKKKKK
İLKKKK AYETTWKİ GÖRRRRRR EMRİYLEEEE
BEN İLK AYETE BİNAEN BUNUN BÖYLE OLDUĞUNU DÜŞÜNMEKTEYİM
SANA AKLET ARTIK DİYORRRR
GİT ARAAA BULLLLL DELİLLENDİRDİM DİYORRRR
DELİLLLL IÇİNNNN İLLEEEE TEPENEEEE UFO MU DÜŞÜRMEM LAZIMMMM DİYORRRR
ORADA KESİN BİR DELİL VARRRRR,NİYEEEE UZAYDA ARAMAKTAAAAA İNATTTT ETMEKTESİNNNNNNN
HAKLISINNNN ÜZERİNDENNNNNNN ASIRRRLARRRR GEÇMİŞ OLABİLİRRR,DELİLLERRRRR YOKKKKK EDİLMİŞ OLABİLİRRRRR DEEEEE
RADYASYONNNNN ÖLÇÜMLEMEEEEE ALETİNİ SANAAAAA BOŞUNA MI İCATTTT ETTİRDİ EN HAKİKİ MUCİTTTTTT
GİTTTTTTT VEEEEE ÖLÇÜMLEEEEEEE
UYUZLUK YAPMAAAAAAAAAA
VATANA MİLLETEEEE
ÜMMETEEEEEE SELAMETTTTTT İÇİNNNNN BİR HAYRINNNNNN DOKUNSUNNNNN
YATMAAAAAAAA
KALKKKKKK AYAĞAAAAA
VAKİT UYUMAAAA VAKTİ DEĞİLLLLL
VAKTİ SEHERRRRRR
TAN YERİNİ SANAAAA HER GÜNNNNNN AĞARTANIIIIIII ARTIKKKKKKK
DELİLLERLEEEEEEEE ANNNNNNN
BEN BURADANNNNN BİRŞEY YAPAMIYOMMM
HAYDİ KALK BİRŞEYYYYLERRRR YAPPPPP
MUSLİMMMMMMM OLANNNNNNN
HANİFİMMMMMMMMM HANIFIMMMMMMMMM DİYENNNNNNN
SENDEEEEEE ZERRE İ MİSKALLLLL KADARRR
AYETEEEEE GÖNDERENEEEE SAYGI VARSAAAA
BUNU YAPPPPPPPP
YAPPPPPP ARTIKKKKKK SENDE HAKİKATİ GİZLEYENLERDENNNNNN OLMAAAAA
İYİ DÜŞÜNNNNNNNN
MUHASSIPPPPPTANNNNN NİYEEEEE HIZLA GEÇERİzzzzzzzzzzzzzz
…..
Haydi selametleeee…
FARKINDALIĞIMIZI ARTIRRRRRRR YAAA RABBBBB
KAFİRLERRRRR GÜRUHUNA KARŞI ÇETİNNNN ASKERLERRRR GÖNDER BİZEE
Kİ
NAZARGAHİ İLAHİDENNNNN BAKABİLELİMMMMM
SUBHANALLAHHHHHHHHHH
LAAAAA GUVVETEEEE İLLAAAAAA BİLLAHHHHHHHH
DİYEBİLELİM
SENİNNNNNN HERŞEYE GÜCÜN YETERRRRR
KABUL ETTTT YA RABBBBBB
ŞAHİDDD OLLLLL YARABBBBB
YAZDIMMMMM UYGULAYANI GÖNDERRRRR
…..
…..
…….
SANA SON S ÖZÜMMMMMM
TARLADA İZİ OLMAYANINNNNNN
HARMANDAAAAA YÜZÜ OLMAZZZZZ
Görmedin mi Rabbin ne yaptı fil SAHİPLERİNEEEEE
GİT ORADAAAAAA
KÜKÜRT YADA SÜRFÜR ARAŞTIR ÖNCEEE
SONRA RADYOAKTİ MADDE ARAŞTIRRRRR
SONRAAAA ADYASYON SALINIMI VARMIIII
ONU GÖRRRRRRR
GÖR BEEEEEEE G ÖRRRRR ARTIKKKKK
Allah razı olsun.
Efsanelerden nihayet kitabımıza döndük.
Kızım diyeceğim, çünkü kızımdan küçüksün
sana tavsiyem öncelikle Kuran-ı Kerim’i özümse.
Efsanelerde doğru olan da var.
şeytanın vesvesesi ile katılmış yanlışlar da.
Önemli olan Kitabımız ne diyor.
Kitaptaki bilgileri efsaneleri kanıtlamak için kullanmayalım.
Ancak efsanelerde, kitabımıza uyan varsa alalım.
Dünya yı doğrularla biz bilgilendirelim.
Yıllarca bize verilen bilgileri
kitabımızdan süzgeçleyelim.
Doğruyu biz anlatalım.
Mülk suresi 16. ve 17. ayetlerde bize bildirilen nedir.
Bu konuda görüşlerini öğrenmek istiyorum.
Sevgi ve selamlar.
16. Gökte olanın sizi yere geçirmeyeceğinden emin misiniz? Bir bakmışsınız ki, o (yeryüzü) sallanıp-çalkalanmaktadır.
17. Yoksa gökte olanın üzerinize ‘taş yağdıran (fırtınalı) bir rüzgar’ göndermeyeceğinden emin misiniz? Siz o takdirde Benim uyarmam nasılmış bilip-öğreneceksiniz.
Abi selam
Teşekkür eserimde ,ben gerçeği hakiki anlamı yasa verilmek istenilen mesajın üzerinde düşünmek yoğunlaşmak gerekiyor diye düşündüm hep
Klasik ketum ayet yorumcularının yorumlarını kelime kelime incelersek ilerleyebiliriz,delillendirebiliriz diye düşünüyorum
O bin bir harfi bile delil olarak bize yeter,lakin bu durum inanmayanlar için böyle değildir,delilleri aşikardı edersen bu durumun hem bizim hem onların lehine olacağını düşünüyorum
Abi Musa’yı ve İbrahim’i hatırla..!!!
İbrahim bile delil istemişti
Biz Kuran’ın harflerine değilde birilerinin yaftaladığı anlamlara öyle sıkı sıkıya yapıştık ki,eğer anlamı farklı düşünürsek ,dinden çıkacağız gibi hissediyor,bu konular üzerinde düşünürken adeta ödümüz patlıyor
Bizler düşünmek anlamlandırmak yani idrakkkk etmek için yaratıldık haksızmıyım!!!
O halde farklı açılarda düşünmektede en doğruyu bulma yolunda murakabelere dalmasaydı bir beis yok diye düşünüyorum
Yinele uyarılarını dikkate alacağım:)
Bende mandan Dışarıya çıkmamaya çalışıyorum ,birde kuranda geçen bir olay benim için efsane değildir,realitenin ta kendisidir,evrehede olduğu gibi Musa’da zülkarneynde olanda o dur
Âyetlerde direk bana Uzaylılar var denemesinin de bir amacı var diye düşünüyorum
Bize en yakın galaksiyi geç,aya bile gidememiş olabiliriz ,lakin Buda uzay bağlantısıyla mümkün gibi duruyor
Belgesel çok izliyorum bu konuda
Yakında kuantum ışınlanmyı keşfedecek
Ve sen gitmeden evreni ayağına getireceklerine inanıyorum,bu konuda bir belgesel izledim uzayın nasıl büküleceğiz ve kuantum uzay mekiğiyle alakalı ,yalnız orda damlar öyle anlatıyor öyle detaya iniyorlar ki,mesela mikro bir gök taşının uzay gemisine verebileceği hasarı bile saptamaya çalışıyorlar
Hatta uzayı bükebilirseniz dakikalar içinde galaksiler arası gezinebileceksiniz ,mesela hem geİnecek hemde beş Çayı’na yetişebileceksiniz
Bu akıl almaz bir durum gibi geliyor şuna bize,lakin 100yıl önce kablosuz telefon yasa bilgisayar Yafa tv kullanacağımızı hayal bile edemeDik değil mi
Bence evrende imkansız diye bir şey yok
Herşeyi Adem’in hizmetine vermiş sadece bu ilmin vaktinin ve mucidinin gelmesi tek Şart gerisi sırayla geliyor zaten
Mülk Suresi de çok ilginçtir
Buradaki uyarılmadan sanki uzayda bizden güçlü varlıklar varmıştı bize yağmur gibi taş atacakmış hissi
Eminöisiniz uyarısı bazı saykodelik düşüncelere sevk etmede bizi
Sürenin özü hem innalıya hem inançsıza bir uyarıdır
Dünya ya tamaa etmeme,Mülkün gerçek sahibinin kim OLDUĞUNU anlamamız ileri gitmememiz için bir uyarıdır diye düşünüyorum
Evren o kadar Büyük kiiiii
Herşey olası
Olasılıklar evrenine tekamül için gönderildik biz
Şunu düşünüyorum
Galaksiler bir kurallar bütünü var
Başka gezegenlere gidebilirsin lakin müdahale edemezsin ,edersen cezalandırılırım
Eğer teptiler varsa ve bizi istila etmek niyetiyle geldilerse bu onların boyunduruğudur
Lakin eğer biz geldi isek ve teptiler burda iseler o zaman bu bizim boyunduruğumuzdur
Yani ilahi emir Alman gerekiyor bir gezegende konaklayıp çoğalabilmek için
Evrende ins ve cin varsa sadece,uzaman insan insanımsı(bir başka gezegende mutasyona uğrayan insan)cin birde cinimsi yani Avatar bedenliler olabilir
Bunlar milyon yıllarca evrende dolaşıp koloni tohumları ekmiş olabilirler,cinlerin bizden önce yaratıldığını baz alırsak bu evrenin bir çok yerinde kolonileştiler anlamına gelir
Ben cinlerin nedensiz varlık olduklarına mili saniyelerde bir Şeyler yapabileceklerine inanmıyorum
Süleyman konusundaki Hermes tirimegiatus etten kemikten bir adamdı,ve tahtı ışınladı,yani bir cin onu mili saniyelerde kucaklayıp getirmedi diye düşünüyorum
Eğer iki şekilde imtihanda isek ,bu bir cin lüksü olamaz bence ,ilahi düzen ve imtihan bu kadar adaletsizlik asla yapmaz
Burda farklı cereyan eden bir olgu var ,yani ne Cin’in ne insanın birbirine üstünlüğü yoktur,ancak takvaya üstün olabilirler birbirlerine ,takva da şudur,daimi zikre ulaşmış bir beden ,torus halkasını tamalıştırabilen bir beden ,işte bu detay insan ve cine Üstünlük Sağlar ,zamanlar Arasında gezilebilir ışınlanada bilir
Gene Çorba Yaptım ama sanırım biz bu durumları hep tartışa geleceğiz
Görmediğimiz için öyle yasa böyle diyebiliyoruz
Kim bilir belki iç içmeyiz
Belki Bakıyoruz da görmüyoruz
Uzatmayın
Selam ile
…
secret-key;
yazını hanüz farkettim, yeni okudum.
Yazdıklarına adım adım yorum getirmeye çalışacağım.
Yılların çalışmalarını seninle paylaşmak istiyorum.
Geleceğin modern “İlahiyatçısı” olacak sana;
bir nebze katkım olursa çok mutlu olacağım.
Yazının ilk bölümüne tamamen katılıyorum.
Bizler düşünmek anlamlandırmak yani idrak etmek için yaratıldık!!!
Rabbimiz ayetleri ile bu konuyu bize emrediyor.
Uzaylılar var mı? Tabii ki var. katılıyorum.
Benim tezim; uzaylıları bize anlattıkları şekilde düşünmeden
Kuran-ı Kerim de arayalım. Ve tanımlayalım.
Dünyamızda yaşayan varlıklar dışında,
çeşitli hız boyutlarında
veya dünyamızın dışında bir yerlerde yaşayan varlıklar!
Bu konuda yapmış olduğum bir tespit var.
“ Rabbimiz, Kuran-ı Kerim de;
açık olarak insan gibi akıllı ve sorumlu varlık olan “cin” “şeytan” ları bize bildirir.
Zulkarneyn peygamberin yolculuğunda karşılaştığı
bazı akıllı varlıklardan da bahsedilir.
Hatta bazı varlıkları Yecüc ve Mecüc diye adlandırır.
Yerdekiler ve göktekiler şeklinde ifade edilen bazı ayetlerde
kapalı da olsa göklerde de akıllı bazı varlıkların olabileceği ihtimali bildirilir.
Rabbimizin yaratılış sistemi içinde görev alan varlıklar;
görevlerine göre tanımlanırlar.
Genel olarak “melek” adını alırlar.
Bunun dışında insan formunda olan “elçi melekler-elçiler” de
(rabbimizin verdiği görevleri yapan varlıklara da)
Kuran’da rastlamaktayız.
Ayrıca “Ruh”, “Ruh-ül Kudüs” adlı varlıklar da
Kuran’da geçmektedir.
Bizim evrenimiz dışında Arş Evreninde;
“taşıyıcılar” ve “arş çevresinde bulunan melekler” den,
yaşadığımız evrenin kıyametten sonra değişip oluşacak
yeni Ahiret evreninde de
“melekler” den başka bazı varlıklardan Kuran-ı Kerim de bahsedilir.
Cehennem de “zebaniler”, “cehennem bekçileri”,
Cennete “Huriler”
ahiret evrenin görünen görevlileridir. “
yani bizim dışımızda birçok varlık yaratılmıştır.
Ancak; Rabbimiz Kuran-ı Kerim de
bu varlık ve alemleri bize bildirirken;
“insan” ve “cin” leri diğer varlıklarda ayrı tutarak
bu alemleri,
sanki bunların imtihanı için yarattığını
bize bildirir.
Başka bir konuya geçeceğim.
“Yıldızlararası” filmini izledim.
Dikkatimi çeken astoronotun 4. boyutta ki durumu.
Çok ilgimi çekti.
Bu boyutu başarı ile uygulamışlar.
Peki Kuran’da bu boyuttan bahsediliyor mu?
Evet. İşte ayet:
Araf 27
Ey Âdem oğulları! Şeytan, ana-babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. ÇÜNKÜ O VE YANDAŞLARI, SİZİN ONLARI GÖREMEYECEĞİNİZ YERDEN SİZİ GÖRÜRLER. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık.
beni ilgilendiren yazılarını takip edebilmem için bu sayfada kalırsan memnun olurum.
Galaktık konsey konusunun devamının gelmesını dört gözle beklıyorum….
Selam abi
Teşekkürler güzel düşüncelerin için
Nedense herkeste bu bıkkınlık yılgınlık hakim olmaya başladı, nedense demeyim hatta sebebi malum ,memleket meseleleri artık tek derdimiz olmuş vaziyette
İnsanlığımıZınoktan cenaze namazını kılmış birileri
Çok zor ya artık bu jengamelerle cebelöeşerek ve bilerek ve zihin kontrolüyle yönetildiğmi bilerek,soluduğu. Havanın zehirli,yediklerimin genetiği değişmiş,domatesmi akrep mi belli değil
Şunu kabul edelim mi önce tiamat artık insanların değil,avatar bedenli varlıkların ellerinde ve yavaş yavaş bizi uyutarK yok edecekler
Ye cüc mecüc hala gelmedi öyle mi:)
Peh
Haklısınız zülkarneyn aden körfezindeli boyut kapısını kapamıştı:)
Ama çok oldu onlar açalı
Abi
Rotadan şaşmadan abartmadan doğruyu arayan yorumlarınızı seviyorum
Teşekkürler
Bu aralar bocalama evresi gibi bir sürece geçtim
Bu hadiselerde. Önce yaşadığım bir inisiyasyon niraz dağılmama sebep oldu
Kafayı toparlamayamamak sağlıksız kararlar almaya ve boş şeylerle uğraşmaya sürüklüyor malesef
Şimdi size kolumda rfıd çipi var desem ,bir saat içinde kolumda belirdi desem,uzaylılar demeyimde etten kemikten insan bir başka galakk tik varlkklarla iletişime geçtim desem,inanmazdınız öyle değil 🙂
Nöronları etkileyen bir alet kullanıyorlar desem,gelecekten geliyorlar desem yine gülerdiniz
Çün ki algınız buna izin vermezdi,biz çünki algısay olarak ebtez aslında, tek düze ne öğrendiyse onu uygulayan. ,inanan bir algı ,algı nedir ,inanmak nedir,şu varki inandırmayı iyi başarıyorlar yada sen gerçekten algıladığını mı sanmaktasın ,var olmak nedir yoksa ben özümde bir domatesim lakin kendi mi başka bir formda mı görüyorum acaba,ruh nedir yada cin denilen varlıklar aramızda avatar bedenlerle mi dolaşıyorlar
Geçin geçebilirseniz ayetini düşününce birde uzayda insan kalabilitesini yaşama oranını maruz kalınan radyasyonu hücre ölümlerini düşününce ,şunu söylemek gerelir
Biz bu dünya malıyız,bir başka yere satılamayız,gitsek dahi mutasyon bizi kucaklayCaktır,karma ırk olabiliriz ancak yani bir melez,dna mız buraylaaaaa formatlı, gerçi formata uymayanlarda varmıdır sizce:)
Dna mızı ne kadar çözebildik
Dna da tü m tarih kayıtlı aslında
İki kere öldürüp iki kere diriltecek olana and olsun
Ben rabbimin büyüklüğü karşısında bu aciz bellekle sade e kavramay çalışıyorum lakin bu da mümkün değil ,aciz insan nnnnnnnnn
Beynimin yüzde 4dördünü bile kullanamayan nn eyyyy Acizzzzz insssssss
Uzayda kainatta hayat yokkkk öylemi
Buda bir imtihan sebebi öyle olmasa idi gizlide kalmazdı
Ama şu var kuranda tersten okumalarda bazı yerlerde türkçeeeeeeeee
Şifreler var
Bu tesadüf mü diye düşünüyorum bazen
Yoksa türkçe kullanıcısı barlıklarına şifreli bir mesaj mı verilmiş yüce kitapta
Bilinmez
Vazife sadece vazifelisimin değil mi
Sanal uyarı:
Yazım şizofreni içermektedir,sağlığa zararlıdır:)
Baştan beri biratlak olduğumu düşünenlerde olmuştur
Neticede syn yördem abicim varlıkları yada yoklukları nizde değişikliklere sebep olur mu olacak mı
Önemli olan bu uzaysal varlıklara eşsiz sanatkarın yarattıklarıııııı
Sanatını neden güzel konuşturmuşşşşş diyebilecek miyiz
İleride belki bir reptilianla göz göze geleceğiz tokalaşacağız yadaAAAAA
uzaylı barlıkların ter kokusu nasıl bişey miş öğreneceğiz
Bilim kurgu gibi gelsede yada imkansız gibi ,olmayada bilir
Neo hangi hapı siçiyordu uyanmak için
Sen hangi hapı yada inancı yorsun
Yoksa zor geldiğinden uyumayımı seçtin
Bu matrix vari bir uçuş olarak anlaşılmasın
Bilakis neye inanıyorsan nn osun nnnn
Kuranı nasıl kavradıysan osunnnn
Bu yüzden hakikati gizleyenler raparlarını iyi idrak edip elden geldiğince uyarmaya çalışmalıyız
Mesela abi sura üfürülme ayetleri iyi dikkatli inceleyin bence kiz kıyameti farklı algıladık ,bu konuya girmeyim bence uzamasın zaten ziyadesiyle saçmaladım
Sözün özü milyonlarca tür galaktik varlık olması kuvvetle muhtemel:)
Yördem abi sana bir soru
insanların sonsuz olduklarına dair bana deliller sunabilir misin
Merak ettim bu konu hakkındaki düşüncelerinizi
Saygılarımı sunuyorum
….
Tekrardan aylar sonra videonuzu yeniden dinliyorum
Mele-i ala illiyyun ve siccinden yola çıkarak anlaşılabileceğini düşünmeye başladım…!!!
Ğamam konusundada hala aynı fikirdeyim,insan üzerindeki merkaba alanı yani müddesirin canlanması…!!!
Bu da önce tebbet suresinde bir kurududa mürcaatından sonra,müzzemmile müracaat ediliyor konuyla alakalı bir çok sureye müracaattan sonra müddesir suresine müracaat eden kişi merkaba alanını canlandırarak illiyyun olabiliyor,müddesiri kundalinisini canlandırarak müddesir gizlenen yıldız uyanıyor kalkmış oluyor ve uyarma vazifesi üstleniyor,peygamberin üstlenmiş olduğu misyon bu iliiyyun seviyesine tamamen hakim olma pozisyonu…
Ğamam torusta oluşan alandır ,peygamber yıldızı alanı,kalp gözü açılmış olanlar tarafından görülebilir,tur gizemi ve ğamam la sağlaması da bu alanı açık olanlarla melei ala arası bir iletişim bir yardım galaktik dediğimiz bir olgu söz konusu,evren bir simile edilmiş levhalarsa,melei ala levhası ins ve cin levhaları arası bir telekominikasyon düzenek düzenleme de söz konusudur çünki levitasyon ve gravite yasalarına hakim bir evren kaplamıştır her yeri,organik bir internete dönüşebiliyor mu dur insan…?
Ğamam iki anlamda kullanılmış biri zahiri ğamam yani göksel kanunları kullanabilen melei ala,ötekide insandaki organik internet alanı olan merkaba alanı yani müddesir..!!!
Şiğra bağlantısı 49.9yıllık çizilen eceli kader eceli müsemma olaylarına müdahale eden bir melei ala söz konusu,şeytanü marid konusuda ilginçtir,corpiona haps olan müddesir nefs yılanı ebulehep ve karısının epifize hükmetme çabaları ,ebu lehebe kapılan amigdala kölesi ,tak8lmayan epifizini melei alaya açmış müddesir illiyyun olanların kitabı oradadır,bu konu çok derin,eğer ben evren nedenselliği içinde etki alıyor ve etkileyebiliyorsam ğamamlarıda etkilerim,teknolojik aletler geliştirerek haarp silahlarıda üretebilirim,musa bence galaktik yardım aldı,tur olayı denilen bu mevzuyla onlar çöl çilesinden kurtuldular ,yada türkiyede patlayan yanatdağ ile kalın bit bulut tabakasıyla miykail melei ala ordularından yardım aldılar,meseleyi anlatamadım sanırım ama şuna eminim hepimizin içinde müddesir var ve hepimiz organik internetleriz iletişebilir galaktik gelip gidebiliriz ve müdahale de edebiliriz zülkarneyn misyonu buydu…!!!
Dinleme konusunda bir yıldız gibi bize görünen acaba şihab mıdır..?bu görselde madde ve fizik yasaları zaten darma duman olmuştur,ne ışık hızı nede mışık hızıyla açıklanabilir bu göksel olay…melei ala bence casusların casusluk yapacaklarını öncedennnnnn bilebiliyorlar,önlem ne için alınır ve bu hızı neyle açıklayabilirsiniz…?
Bırakalım şimdi einsteinin ışık hızını ,tarifi mümkün olmayan bir hız ve geçmiş gelecek iç içe bir durum söz konusu,melei ala levhiahfuz emirlerini kusursuz bi şekilde uyguluyor,marit olanlar bu okumaları gerçekleştiremiyorlar
Aşkın varlık konusundada şah damarından yakın bir nufus ediş nasıl ayrıştırılabilir..?
Irak mevzusundan karışan mezopotamya ve nuhun bir reptilian kadından doğma oğlunun soyu israil oğulları diyebilir miyiz
Kabala ve sefirotlarla kadere müdahale etmeye çalışarak maritleşmek ve şihaba yakalanmak sicciyne haps olmak,peki bu sefieot şemasında 10. Sefirot şemasında melei ala vardır serhat hocam :))
Melei alayı atlayıp 11 e geçerler,bu 19lu levha kapılarından,hocam bunu mutlaka okuyup araştırmanızı tavsiye ederim,evrenin sefirotu ve insanın sefirotları ,101 kapısı gizemi,bu motifi aslında sufiz dede uyguluyoruz biz,ama 10. Letaifu atlamayarak..bu mevzu olayın oerde arkasını açıklıyor ,tüm mistik kökenli tarihlerde hepsinde bu süreç ve yükseliş vardır melei alanın hiyerarşik yapısından kaçma yolu bularak sefirotlarla kadere etki yapmaya çalışıyorlar ,hızırda zülkarneynde musada,isada muhammed de,kehf ashabı da,nar ashabıda bu ilmi biliyordu,sadece marit olablar bunda bir şeytanilik keşfedip luciferyan taifesine karışıp maritleştiler
Asya kilimleri kitabeler hindu felsebesi budizm çizimlerinde ki gök katları şemalarında hep melei ala 10. Sefirottadır…
Araştırmanız dileğiyle daha çok saçmalayacağımda neyse:))
Selam ederim umarım herkes iyidir…
Hocam susmayın susmak size yakışmıyor…