Gazeteci-Yazar Hamza Yardımcıoğlu ve Araştırmacı-Yazar Serhat Ahmet Tan tarafından sunulan Çalar Saat programının “Kelimeler ve Kökenindeki Sırlar” isimli bölümü yayınlandı.
Çalar Saat programının bu bölümünde ele alınan konu başlıkları şunlardır:
Orion ve Şira arasında Galaktik Mücadele mi var?
Osiris ve İsis nedir?
Mısır Tanrıları ve Ezoterizm
Mısır Tanrısı Ra’nın gözü neyi temsil eder?
Horos ismi neyi ifade eder?
Sirius Yıldızının hareketleri
Dogonlar ve Sirius Yıldızı
Newton’ın Kabala Kitabı
Eski Sümer inancında kurban
Çalar Saat: Kelimeler ve Kökenindeki Sırlar

(Visited 134 times, 1 visits today)
Selam ile hocalarım
Anatula kitabini henüz okumadım bulamadım çünki buluruz inşaallah
Dogonlar tarih süreci açısından çok önemlidir,lakin biz uzaydan birilerinin gelemeyeceği hususunda öyle işlenmişiz ki,bir türlü inanamıyoruz,gülüp geçiyoruz
Dogonlar çıldırmış olmalı diyoruz…
Siriusla alakalı bizim için sorulması gereken ,yada bizi alakadar etmesi gereken sorular sanırım şunlar:
Sirius niçin bizim kutsal kitabımızda geçer?
Niçin sirius önemlidir?
O niçin siriusun da rabbi dir?
Siriusla alakalı bir düşünce paylaşmıştım daha önce sizlerle,miraçta gerçekleşen hadise dir bu iki yay arası yaklaşma deselerde,bu yaklaşmayı vahyin geliş anı diyerek yorumlamıştım,
Sirius daima kafaları karıştırmış,insanların kafası bu konuya bir türlü basmamış,basmamaya da devam ediyor,sirius bizim için bir muamma olmaya mı devam edecekkkkkkkkk
Yoksaaaaaa uzayyyy tefsirleri yapabilecekkkk alimlerrrrr çıkaracak mıyız ,bundan sonraki süreçlerde?
Sizin isis osiriste,maat çok önemlidir bence,isisi ete kemiğe büründüren mısırlılar,niçin maat “a tapıyorlardı?
Dediğiniz gibi lat menat uzza dan biri miydi yoksa değil miydi?
Eğer idris a.s keops pramitlerini yaptıysa
Göklerin kanununu yere indiren adam ,bu eseriyle neyi hedeflemiştir?
Keops arkeolojik bir kalıntı mıdır?yoksa göksel bir kanunun arza indirilmiş bir mega şebekesi midir?
O zaman şartelllll idrisin elindedir mi demeliyiz?
Peki bu şartel ne işe yarıyordu?
Göklerin kanunu,cümlesi büyük bir anlam ve görev ihtiva etmesi gerekir öyle değilmi .!!!
İris boş konuşur mu,konuşmaz mı?
Hangi kapıyı aralasam ya idrise çıkıyor ya hermese bu nasıl bir kapı …
O ,siriustakilerin taptıklarının da rabbi dir,cümleniz üzerinde çok düşünülmesi gereken bir mevzu?
Burdan aslında herşey açığa çıkıyor
Siriustada etw kemiğe bürünmüş,anunnaki diye görünmüş ,bilinçli birşeylere taban varlıklar var demekki
Hamza hocam orion ve sirius arasında ,hem bir çekişme var sanki dedi ya bencede var
Ve orion bize siriustan daha yakındır,kaç ışık yılı uzağızdadır orion ?
Peki siriusu göksel bir kanun olsun diye arza indiren idris,orionun kanununu kapsayan başka pramitlerde yaptırmış mıdır?
İdris siriuslu mudur?
Dogonlar ozaman idrisin soyundan mıdır?
Çindeki ,sibiryadaki,makedonyadaki,amazondaki,perudaki pramitler han gi koordinatları verir bize?
Üzerini toprakla örtmek ne anlama gelir
Bana göre iletişimi topraklamak,yani sinyali kesmek ,çünki pramit sadece yapısıyla yeterli değildi,dışının kiraç taşıyla kaplanması gerekiyordu,ununla alakalı bir belgesel izlemiştim,siriusla keops adeta bir telekomobikasyon iletişimiyle iletişen bir vazife görüyordu,kablosuz elektrikler,beyin yıkayan reptil varlıklar ,köleler ve tanrılar ,o kadar çok mit var ki….
Biz Idr-is a.s. olmadan siriusu anlayamayız,idris gitti,ama ondan bir bakiyye bizim zamanımıza ulaşmış,tabi bu duruma ne kadar inanıyorsan artık onuda bilemiycem,o halde o cümlelerin kenarından köşesinden bir şekilde tutup,kapıyı aralanmaya zorlamak mı gerekkkkkkk
Yoksaaa aaaamannnn beeee sallla gitsinn göyneğini yine mi giyeceğiz?
Cidden biz kuranı çözememişiz,acaba mı ,mucaba mı larla ömür geçiyor…
Hocam bizler
Sizleri dinleyenler
Ağzınızın içine bakanlar olarakkkkkkk
Gerçekten zorlanıyoruz:)
Yetmiyorrrrrrrr
Defalarca dinliyoruz
Doymuyoruzzzz
19Ar dakikalı parsellere ayrılmış levhalardan yorumlarınızı anlamaya çalışıyoruz
Dakikalar elimize bir lastik alsak çeksek uzatmaya çalışsak uzar mı ,yada uzatma lastiği sonra kopmasın mı diyorsunuz:))
Bizi niçin yalvartıyorsunuz?
Sizi takip eden herkes bu videoların süresinin uzamasını istiyor,neden hala diretiyorsunuz?
Neyse osirisin mezarı orion muymuş bunu kaçırmışım
Horos:yıldız kobumlarıysa
Horus,da yıldızların pineal beze etkisini konu alan bir hermetik okul öğretileri midir acep:)
Biz zodyakkkk kuşağının iz düşümlerini horoskop çıkartmak adı altında,yorumlar burçlar buluyoruz,şu şöyle olacak şu şekilde olacak diye bir sürü üfürükçü çıkarta biliyoruz
Birde raaaa nın gözü ,horusun gözü bahside,direk orda tıppp alanındada simgeleşmiş yada bizler kolye olarak takalım,yada evlerimizi horusun gözü simgesiyle simgeselleştirelim,yada vucutlarımızın her köşesini horus sembolüyle dolduralım,yada horusa tapalım,yadaaaaa buuuu illuminatinin simgesidir,kork ondan diyelimmmm diye var olduğunu düşünmüyorummmmmmmmmm
Bu simgesel horusunnn gözüüü(pineallllll bezinnnnnn simgesidirrrrrrrrr)
Pinealllll beziiii bilenlerrrr,işleviniiiii bilenlerrrrrr,bunuda anlayabilirlerrrrrr
Mısırdaki hermetik inanç okulları niyeeeee vardı ozamannnn,horus bu kadarrrr tü kakamıyyy dı?
Pineal bezin insan üstündeki etkisini bilen mısırlılar,insanlarıda köleleştirmişlerdi
Şuan ki sistem sanki çok mu farklı,daha beterini yaşıyoruz şuan,subliminallerle,herzsel gıpraşımlı depreşik hareketlerle şuan horuscu tayfa bizi işliyor ,işte horusun gözünden herşeyi görmesindeen bilmesinden kaynaklı sembolleştirilmiş bir din ,sembolizmin beyindeki elektriksel sisteme olan etkisi ve insan yönetimi
Teslanın özlerine ah bi kulak kesilebilseydi,insanı etkileyen sinyallerin varlığını fısıldayan bu adamı ,keşke siyonizme meze yaptırmasaydık da tarih başka şekilde akaydı dimi…
Birde şu var,mısırlılar direk güneşe tapmazlar,yaratıcının nurunu güneşinkiyle benzetmişler,bilemem belkide şirk içerisindeydiler
Güneşi yaratıcıya en yakışan ışık olduğu için ,yani yaşam kaynağı olarak gören mısırlılar acaba gerçekte güneşemi,yoksa güneşin üstünde beliren siriusa mı tapmaktaydiılar?
Madem 365gün güneşin üstünde sirius da doğuyorsa,horusun gözü bu mudur?
O zaman yıldızlara ve konumlarına yemin eden rabbim bana neyi söylüyorrrrrr
Siriussssss 365günnnnn seniiii etkilerrrrr,etkisi altınaaaa alırrrrrr,dünyanınnnnn manyetikkkkk alanını etkilerrrrr mi demekkkk istiyorrrr
O halde idris ne işe yaradı?
O zaman idris dediğim gibi iletişen bir yapı ilmini keşfetmişti?
Söylesene önce bakır tellerden ahize kullanarak iletişiyordun,sonra uydu denen bir icat çıkarttın sonra çipi buldun mayalardan esinlenerek ,şuan kablosuz iletişiyorsun
Söylesene keopsla,siriustaki bir başka meeeeopssss pramidi niçin kablosuz iletişmesin:)
Iletişirmi iletişmez mi şimdu bu meopsla?
O zaman dogonlar siriustaki atalarını yaddd etmek için mi sirius ritüelleri yapmışlar tapmışlar
Hiyerogliflerde birşeylere tapar gibu gördüğüz bu mısırlılar,belkide başka bir şeyi anlatmaya çalışıyorlardı?
Keopsu yapan bir peygamber seeeeeeee
Veeeeee ooooo tekkkk tanrıyaaaaa inanıyorsaaaaaa
Veeeee vahyeeeee muhattappppp ediliyorsaaaaaa
Sonraaaaaasındaaaa birdeeee bu benimmmm kitabımdaaaaaa geçiyorsaaaaaaa
Onaaaaaa katındannnnn birrrrr ilimmmmm vererekkkkkkk göklerinnnn kanununu yere indirtennnnnnnnn birrrr Allahhhhh varsaaaaaa
Ortadaaaaaa hiç kimmmmmmseeeeee kusura bakmasındaaaa
Ben vahye muhattap bir insana güneşe tapıyorrr,putlara tapıyorrrr diyemeyeceğimmmm
Bence sizler bu illuminatikkk varlıklardan reptilianlardan ziyadesiyle ürkmüşsünüz ,ki mısırı keopsu farklı yorumluyorsunuz…
İfrit kökeninden çıkmaya çalıştığınız kapı dikkat edinde hamza hocam başka taraflara çekilmesin hamza hocam
Kadim türklerde şu üç öğe çok önemlidir
At-av-rat
Vardır yani rat silah anlamındadir,
Klişe tabirler(at-avrat-silah)bu tabir asıl gerçeği değildir
At-av ve rattttt önemlidir türklerde
Direk avrat:kadın demek değildir yani
Avrat kelimesi eski türklerde savaşılarak(yani bu savaşma ille cenk meydanında olmaz,kadın kalbini kazanmak zordur,ve bu bir ava çıkan erilin alageyiği yakalama çabasıdır)bu uğraşıdan elde edilen dişil varlık olduğundan avrat denilmiş
Bu yüzen ifritle avratı benzetirsen ordan türemiş dersen ağzına yine kürekle vurasım gelebilirrr….
selamun aleykum serhat bey hayırlı yayınlar hamza beyede selamlar takip deyim
Sümer dilinde Kader anlamına gelen NAM, önceden belirlenmiş olayların değiştirilemez gidişatını anlatmaktaydı. Kısmet olarak tercüme ettiğimiz NAMTAR ise önceden belirlenmiş olayların değiştirilebilir gidişatı anlamına geliyordu. TAR hecesi kesmek, kırmak, değiştirmek anlamına geliyordu.
Babası bir insan, annesi bir tanrıça (anunnaki) olan Gılgamış kendisini yarı tanrı (yarı anunnaki) olarak görmektedir. Hatta annesinin tanrıça olması nedeniyle 2/3 oranındaki anneden geçen genler nedeniyle kendisinin 2/3 oranında tanrı olduğunu düşünmektedir. Ancak bunun bile onu ölümden kurtarmayacağını da bilmektedir.
Günümüzde “Gılgamış Destanı” olarak bilinen metnin amacını teşkil eden ölümsüzlük arayışına çıkmadan önce Gılgamış Güneş Tanrısı Utu/Samaş’a şu soruyu yöneltir:
“Şehrimde ölür insan; yüreğim daralır.
İnsan yok olur, yüreğim ağırlaşır…
En uzun boylu insan bile göklere erişemez.
En geniş insan bile toprağı örtemez.”
Güneş Tanrısı olan Utu/Samaş’ın cevabı şu şekilde olur:
“Tanrılar insanoğlunu yarattıklarında ölümü insanoğluna verdiler.
Yaşamı kendilerine sakladılar. Bu senin KADER’indir.
Hala yaşıyorken yaptığın şeyler, değiştirebilip etkide bulunacağın şeyler ise senin KISMET’indir.
Tadını çıkar ve kısmetinden alabileceğini almaya bak.
Karnını doyur, Gılgamış;
Gündüz ve gece eğlen, mutlu ol!
Her bir gün, bir mutluluk düğünü yap;
Gündüz ve gece, dans et ve çal!
Giysilerin parıldasın tertemiz,
Başın yıkansın, suda yıkan.
Elini tutan ufaklıkla ilgilen,
Eşin senden memnun olsun,
Budur insanoğlunun KISMET’i.”
Gılgamış Destanı’ndan alınacak olan ders KADER’in KISMET’e ağır bastığıydı. KISMET’in KADER’i değiştiremeyeceğiydi. Onun bir kral olması mukadderdi ama ölümden kaçması değil. Nitekim öyle de oldu. Ölümsüzlük arayışıyla çıktığı yolda birçok macera yaşamış ama sonunda mutlak sonla karşılaşmıştı.
Değişmez KADER ile değiştirilebilen KISMET arasındaki fark “Enlil’e İlahi” adlı metinde de karşımıza çıkmaktadır. Bu metne göre Enlil’i, hem KISMET’leri emreden hem de KADER’leri ilan eden kişi olarak görüyoruz:
“Enlil:
Göklerde Prenstir o. Yeryüzünde Komutandır.
Komuta alanı çok geniştir, Sözleri yüce ve uludur;
Çoban Enlil KISMET’leri emreder.
Yükseklerde verdiği emirler gökleri titretir, Aşağıda Yeryüzünü titretir.
Uzak geleceğe doğru KADER’leri ilan eder.
Emirleri değişmezdir. Ülkenin KADER’ini bilen Efendidir o.”
Sümerler KISMET’lerin Yer’de oluşturulup emredildiğine ve değiştirilebileceğine inanmaktaydılar. Enlil’in ki de dahil ülkenin KISMET’lerinin belirlenişi; Demokratik ve anayasası olan bir monarşininkine benzeyen bir süreçle belirleniyordu. Enlil’in güçleri yalnızca yukarıdan (Anu ve Nibiru’dan) değil, aynı zamanda aşağıdan da (Yargılayan Yediler – On ikiler Konseyi – Büyük Tanrılar Meclisi) kaynaklanmaktaydı. En önemli kararlar ve mukadder olan kararlar buralarda alınırken, tartışmalar bazen uzun münazaralara ve sıklıkla da ateşli ağız dalaşlarına dönüştüğü bir hal almaktaydı.
KISMET’leri belirleyenler olarak; yürütme görevi gören on iki kişiden oluşan Dünya Konseyi’ne, Yargı görevi gören yedi kişiden oluşan Yargılayan Yediler’e ve meclis görevi gören elli kişiden oluşan Büyük Tanrılar Meclisi’ne birçok metinde rastlamaktayız. Elli kişiden oluşan Büyük Tanrılar Meclisi’ne Akkadca metinlerde “İlani rabuti şa maşimu şimati – KISMET’leri belirleyen Büyük Tanrılar” denmekteydi.
KISMET’lerin belirlenişi yalnızca insanlarla ya da Dünya ile ilgili değildi. Tanrıların kendilerini ilgilendiren olaylarda bu şekilde belirleniyordu. Enlil’in almış olduğu sürgün cezası ”elli büyük tanırının toplandığı meclis” ve sonra da “KISMET’leri emreden tanrıların yedisi” tarafından verilmişti.
Enuma Eliş Destanı’nın Babilce versiyonuna göre Marduk’un Yer’de üstün olma KADER’i de bu şekilde belirlenmişti. Ama hiç şüphesiz ki en önemli, en uzun, en şiddetli ve kelimenin tam anlamıyla en kaçınılmaz karar olan Sina Yarımadası’ndaki uzay limanının yok edilmesi için nükleer silahların kullanılması kararı Tanrılar Meclisi’nde alınmıştı. “Erra Manzumesi” olarak bilinen metinde işlerin bu noktaya nasıl geldiği, her iki tarafın kahramanlarını ve meclisin görüşmelerini bir tutanak şeklinde görmekteyiz. Bu kararın hiç istenmeyen sonucu ise Sümer’in başına çöken felaket ve şehirlerindeki yaşamın MÖ 2023’te son buluşu olmuştu. Bu olay KADER ile KISMET’in nasıl iç içe geçebileceğinin en açık ve en trajik örneklerinden biriydi.
“Sümer ve Ur’un Yıkılışına Ağıt” adlı metinde Ay Tanrısı Sin’in babası Enlil’e başvurarak ölüm bulutunun(nükleer bulut) Ur’a doğru geldiğini söyleyip bunu durdurmak için bir şeyler yapmasını istediğini görmekteyiz:
“Baştan aşağıya yenilenen bu mağrur şehir, Ur şehrinin yok olmasını görmek düşünülemez bir şeydir, değil mi?” diye sorar Sin babasına sonra da “Elverişli bir KISMET ilan et.” Diye bir dilekte bulunur. Enlil ise hızla yaklaşan sonucu değiştirmek için bir yol bulamaz. Çaresizlik içindeki Sin, Tanrılar Meclisi’nin toplanmasında ısrarcı olur. Sin toplanan mecliste gözyaşları içinde Anu ve Enlil’e yalvarır: “Onlara, şehrimin yok olmasına izin vermeyin, dedim. Halkım yok olmasın.” Ama Enlil’den gelen yanıt sert ve kesin olur: “Ur’a krallık sunulmuştu. Ona sonsuz bir saltanat sunulmamıştı.”
Sonuç olarak KADER ile KISMET arasındaki ayrım sadece bir anlambilim meselesi değildi; her şeyin özüne nüfuz etmişti, dolayısıyla tanrıların ve insanların, ülkelerin ve şehirlerin başlarına gelenleri tam anlamıyla etkilemekteydi. KADER önceden belirlenmiş olayların değiştirilemez gidişatını, KISMET ise önceden belirlenmiş olayların değiştirilebilir gidişatını anlatıyordu.
Öyle çok Şeyler yazarım dökersiniz buraya bu konu üzerine smaşadın gene demeyin diye
Sadece buraya bırakıyorum
Selam ile
Son notum:Kudüs galaksim konseyin hava alanıymış Meğerse
Ne kadar çok ağlayanlar olmuş halkı için
Ve Ölümsüzlük Peşinde koşuşmuş
Eceli müsemmayı birde bu Açıdan bak Serhat hocam
Şöyleki Adem bir Ölümsüz ölümlüyü
Bu nasıl oldu peki?
Sır burda gizli
Son sözüm Kudüs’ü kare kare incele sadece Kudüs’e yetmez tabi Ağrı dağılmada gitmen gerekecek saygılar
…