Elon Musk Teknokrasi ve Yapay Zekâ

Elon Musk ‘ın gerçekte kim olduğunu biliyor musunuz? Öncelikli olarak Elon kelimesinin anlamını araştıralım. Aşağı yukarı Yılan gibi bir telaffuzu olan Elon isminin anlamı “sedir ağacı” demek. Bu “Sedir” kelimesi karşımıza birçok yerde çıkıyor. Sidretül münteha terimindeki Sidre hangi anlama geliyorsa bütün Sedir kelimelerinin anlamı da az çok aynı yere bağlanıyor.

İngiltere’nin derin devleti gibi düşünebileceğimiz Chatham House‘un ismindeki Chat-ham kelimesi de “sedir ülkesi” , “sedir yurdu” anlamına geliyor. Size Chatham House ile CERN arasındaki enteresan bağlantıyı anlatmak isterim.

Bakın bu Chatham Adası 1791 yılında HMS Chatham isimli bir geminin kaptanı tarafından keşfedilmişti. Gemi ve keşif gezisinin finansörü ise oldukça enteresandı. Vancouver Expedition olarak adlandırılan bir dizi keşif gezisinin finansör ve planlayıcıları (ve sonra maddi manevi mirasçıları) gelecekte Chatham house’un kurucusu olacaktı.

Chatham adalarını biraz incelersek ilginç noktalar karşımıza çıkıyordu. Günümüzde adaların doğal habitatını koruma amaçlı sıkı bir konservasyon uygulanmaktaydı. Ana adaya giriş ve çıkışlarda ziyaretçilere çok sıkı denetimler uygulanıyor, üstleri aranıyor, ayakkabılarından elbiselerine kadar her şeyleri kontrol ediliyordu. Adaya dışarıdan polen, toz, tohum, yabancı bitki vs. girişi kesinlikle istenmiyor aynı şekilde adadan da dışarıya hiçbir nesnenin çıkışına izin verilmiyordu. Adaların yakınındaki kayalıkların görüntüleri de neredeyse piramit şeklindeydi. (Google’a Chatham island yazınca hemen çıkıyor)

Bir de adanın antipodu çok ilginç… Anti-pod yani dünyanın herhangi bir yerinin koordinatlarının tam tersi anlamına geliyor. Ayaklarımızın altında, dünyanın diğer tarafında neresi var gibi düşünebiliriz. https://www.antipodesmap.com/ sitesine dünya üzerindeki herhangi bir koordinatı girdiğimiz zaman yerkürenin diğer tarafında nereye tekabül ediyor hemen görebilirsiniz. Chatham adalarının koordinatlarını girince adaların antipodunda neresi var dersiniz? CERN… Avrupa nükleer araştırma merkezi…

Gelin şimdi konuyu Elon (Yılan) Musk’a bağlayayım. Peki, Elon Musk’ın bu konuyla ilgisi ne? Teknokrasi ile alakası ne?

Joshua Elon Haldeman 1930’lu yıllarda bir ara Kanada’da popüler olan Kanada teknokrasi hareketinin “Canadian Technocracy movement” başındaki en önemli isimdi. Oluşum devlet otoritesi tarafından tehlike arz etmeye başladığı zaman tutuklandı ve yargılanıp hapse atıldı. 2. Dünya savaşı sonrasında 1948 yılında tası tarağı toparlayıp Güney Afrika’ya taşındı. Aynı sene Maye ve Kaye isimli ikiz kızları dünyaya geldi. “Haldeman” savaşçı kavgacı adam anlamındadır. Haldeman, Winnifred Josephine Fletcher isimli bir dans öğretmeni ile evlendi. Fletcher; okçu, ok yapan kimse manasında gelmektedir. Bu etimolojik kökenler hem Haldeman hem de Fletcher soyadlarının savaşçı aile köklerini göstermesi açısından önemlidir. Aşkenaz Musevisi olan Haldeman ailesinin soyu Hazar Türklerine uzanmaktaydı.

Haldeman hayatının geri kalanını Kalahari çöllerinde araştırmalar yaparak geçirdi. Özellikle kayıp medeniyetler üzerinde çalışırken arkeoloji, antropoloji ve etimoloji ile ilgilendi. Hayatının tek amacı kayıp Atlantis’i bulmaktı. Küçük kızı Maye ise Afrika’daki gizli cemiyet ve topluluklar ile ilgileniyordu. Ezoterik bilgiler, okültizm ve kabala üzerine çalıştı. Gizli Güney Afrika cadılar birliğinin bir üyesi olmuştu. Daha sonraları CIA Maye Haldeman ile iletişime geçip bazı psişik konularda kendisinden yardım istedi.

CIA’nin en çok ilgilendiği konu ise Maye’nin zihin kontrolü üzerinde yaptığı çalışmalardı. Özellikle bir dönem Amerika’da çok popüler olan Charles Manson davasında CIA Maye’nin doğaüstü yeteneklerinden yararlandı. Maye’nin kız kardeşi Kaye da bu işin içindeydi. Manson ailesini hapishanede ziyaret edip başta televizyon olmak üzere birçok eşyayı getirdiği ve Mansonların hapishanede oldukça rahat ve lüks bir hayat sürmesini sağladığı iddiaları ortaya atıldı. Ancak kısa zamanda konunun üzeri örtüldü.

Maye, 1969 Miss South Africa güzellik yarışmasında finalistti. 1970 yılında lisede tanıştığı Güney Afrikalı zengin bir mühendis ve madenci olan Errol Musk ile evlendi. 28 Haziran 1971 yılında ise oğulları Elon Musk dünyaya geldi. Kendisini biz daha sonra mucit, yatırımcı, girişimci ve dahi işadamı olarak tanıdık. Günümüzde Elon Musk SpaceX’in kurucusu ve Tesla Motors ile kurucu ortaklarındandır. SpaceX’te CEO ve baş tasarımcı; Tesla Motors’da başkan, CEO ve ürün tasarımcısı olarak görev yapmaktadır. Musk aynı zamanda SolarCity’nin de başkanıdır. Ama son zamanlarda ilgilendiği bambaşka bir konu var: Zihin kontrolü…

Bir süre önce San Francisco’da düzenlenen etkinlikte sahneye çıkan Elon Musk, 2017 yılında başlattığını açıkladığı Neuralink projesindeki gelişmeleri paylaştı. Elon Musk, insan ve makine zekâsının ortak yaşam (simbiyoz) oluşturmasına dair hedeflerinde önemli bir aşama kaydettiklerini belirtti. Musk’ın açıkladığı projeye göre beyne enjekte edilen ve insan saçından daha ince iplikler, nöronların aktivitesini belirliyordu. Bu kablosuz implant, beyne bir robot tarafından yerleştiriliyor ve böylece insan beyni doğrudan bilgisayarla iletişim kurabiliyordu.

İlbey Ortaylı’nın capsleri bir ara çok popülerdi. “Hepiniz cahilsiniz.” Çok güldük, eğlendik, farklı farklı versiyonları paylaşıldı. Sonra yavaş yavaş popülaritesini kaybetti. Şimdilerde pek görmüyoruz. Neden? Bizi kastetmiyordu ki hoca. Cahillere tatlı tatlı geçiriyordu. Oysa biz okumuş, iyi eğitim almış, Avrupa görmüş, iyi mekânlarda kaliteli şarapları içmiş, çubuklarla suşi yemesini bilen beyaz Türkler değildi Ortaylı’nın kast ettiği. Biz zaten biliyorduk her şeyi… Güldük eğlendik bitti. Şimdi cahiller düşünsün. Biz okumamaya, öğrenmemeye, biliyorum zannetmeye devam edelim.

Yapay zekâ gelecekte bizim yerimize düşünür mü bilmiyorum. Ama hepimiz zekâsını kullanamayan yapay bireyler haline geldik. Düşünmüyoruz, akıl etmiyoruz, okumuyoruz. Her şeyi biliyor zannediyoruz. Ama olsun, cahil değiliz çok şükür.

Emre Gürcan

[email protected]

Anahtar.Tv